Birçok alanda olduğu gibi teknolojiye dayalı sektörlerde de kadın ve erkek istihdamı arasında azımsanamayacak derecede bir dengesizlik söz konusu. İşe alımdan ve mülakat sürecinden başlayıp çalışma hayatının tüm alanına yayılan bir çeşitlilik kültürünü benimsemeliyiz. Biz de GittiGidiyor’da işe alımlarımızda yöneticilerimizin kısa listelerinde yer alan 3 adaydan 1’inin mutlaka kadın olması koşulunu gözetiyoruz. Bu sayede aday görüşmeleri aşamasında da cinsiyet ve fırsat eşitliği uygulamasını devreye almış oluyoruz.

EKİM 2021

Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini Sağlayacak Politikaların Geliştirilmesi Ortak Sorumluluğumuz

Birçok alanda olduğu gibi teknolojiye dayalı sektörlerde de kadın ve erkek istihdamı arasında azımsanamayacak derecede bir dengesizlik söz konusu. Bu durum daha çok kadın ve erkeğe yüklenen toplumsal rollerden kaynaklanıyor. Ne yazık ki teknoloji dahil, bazı alanlardaki çalışma yetkinliklerinin toplumsal anlamda erkeklere atfedildiğini görüyoruz. Bu da kadınların teknoloji sektöründe çalışmasını zorlaştıran bir etken olarak karşımıza çıkıyor. Kaldı ki bu alanda kariyer rotası çizen kadınlar da yönetici kademelerine daha zor çıkmak ya da daha düşük bir ücret ile çalışmak gibi eşit olmayan koşullara tabii tutulabiliyorlar.

21. yüzyılda hâlâ cinsiyetler arasındaki dengenin sağlanamadığını görüyoruz. Örneğin; 2021 yılında Dünya Ekonomik Forumu’nun yayınladığı Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Raporu ‘na göre kadınlar bulut bilişim teknolojisi alanında yüzde 14, veri ve yapay zeka teknolojilerinde yüzde 32’lik istihdam oranına sahip. Aynı rapor, kadın ve erkeklerin istihdam oranları arasındaki farkı kapatmak için 135,6 seneye ihtiyaç olduğuna işaret ediyor.

Accenture ve Girls Who Code’un yaptığı bir başka araştırmaya göre ise, kadınlar erkeklere oranla %45 daha fazla teknoloji alanındaki kariyerlerinden ayrılıyorlar. Araştırmaya katılan kadınların yalnızca yüzde 21’i teknoloji endüstrisinin başarılı olabilecekleri bir alan olduğuna inandıklarını söylüyorlar.  Bu rakamlar, kadınları bu sektöre çekmenin tek başına yeterli olmadığına, onları bu alanda devam edebileceklerine ve başarılı olabileceklerine inandırmanın da oldukça kritik olduğuna işaret ediyor. Bu noktada yapabileceğimiz en önemli şey ise iş yerlerinde kapsayıcılığı ve çeşitliliği önemseyen bir kültür yaratarak kadınları desteklemek.

İşe alımdan ve mülakat sürecinden başlayıp çalışma hayatının tüm alanına yayılan bir çeşitlilik kültürünü benimsemeliyiz. Biz de GittiGidiyor’da işe alımlarımızda yöneticilerimizin kısa listelerinde yer alan 3 adaydan 1’inin mutlaka kadın olması koşulunu gözetiyoruz. Bu sayede aday görüşmeleri aşamasında da cinsiyet ve fırsat eşitliği uygulamasını devreye almış oluyoruz.

Öncelikle işe en başından, iş ilanını hazırlarken başlamak gerekiyor. İlanda kullanılan dilin kapsayıcı olması ve başvuru yapmaktan alıkoymaması oldukça önemli. Öte yandan, kadın adaylara gelecekteki planları arasında çocuk sahibi olmayı düşünüp düşünmedikleri gibi işin kapsamına girmeyen sorular sormaktan kaçınılmalı. Örneğin, GittiGidiyor’da bunu göz önüne alarak “Yetkinlik Bazlı Mülakat” yapıyoruz. İşe alımdan sonra ise herkese eşit mesafede durarak, kariyerde yükselme gibi konuları cinsiyetten bağımsız bir şekilde, performansa göre değerlendiriyoruz.

Kadınların iş hayatından uzaklaşmalarına neden olan önemli durumlardan biri de hamilelik süreci. Özellikle de esnek çalışma saatlerinin yaygın olduğu teknoloji gibi alanlarda. Bu nedenle çalışanlara annelik ve babalık izni öncesi ve sonrası dönemde yararlanabilecekleri birtakım yan haklar sunmak gerekiyor. Biz de GittiGidiyor’da Ebeveyn Manifestomuz ile iş yerinde çeşitliliği ve eşitliği desteklemek amacıyla sürdürülebilir bir model geliştirerek oluşturduğumuz bu manifestoyla, 20 haftalık annelik ve 12 haftalık babalık ile evlat edinme izinleri süresince çalışanlarımızın mevcut ücret, pozisyonlarının ve haklarının korunacağını garanti ettik. Ayrıca yan hak olarak da ücretsiz psikolojik danışmanlık desteği, eşleriyle birlikte ebeveyn eğitiminden stres yönetimine kadar uzanan çeşitlilikteki eğitim programları, daha önceki dönemlerde benzer süreçlerden geçmiş çalışma arkadaşlarının oluşturduğu Rehber Anne ve Rehber Baba ağlarından yardım ve danışmanlık alabiliyorlar.

Sonuç olarak, iş-yaşam dengesi kuran bir çalışma ortamının, kariyer yolculuğunu destekleyici kurumsal uygulamalar sunulmasının, çeşitlilik ve kapsayıcılık anlayışıyla hareket edilmesinin teknoloji alanında kadın istihdamının artmasını destekleyeceğine inanıyorum.  Bunun, her şeyden de öte, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak ve hem sosyal hem ekonomik açıdan toplumu daha iyi bir noktaya taşımak için elzem olduğunu düşünüyorum.

Murat Yüksel

GittiGidiyor CPCO